Ana içeriğe atla

4 HAFTADA DAHA MUTLU BİRİ OLUN



4 haftada daha mutlu biri olun



Şimdi sizlere benim de uyguladığım ve çok zevk aldığım,sonucundan memnun kaldığım bir programdan bahsedeceğim.Sizlerin de beğeneceğinizden,memnun kalacağınızdan eminim.

   Her insan hayatında mutludur.Fakat insan biraz daha iyi düşününce belki de rutinlerin arasında sıkışıp kaldığının farkına varabilir.

   Eğer hayatınızı değiştirmek istiyorsanız aşağıda belirtilen günlük egzersizleri yaparsanız kendinizi bir anda  yeniden doğmuş gibi hissedeceksiniz.Yapılan bu minik günlük alıştırmalar sayesinde hem kendinizi,hem de vücudunuzu tanıyıp, huzurlu ve mutlu bir insan olma yolunda büyük bir adım atacaksınız.Egzersizler sayesinde 4 hafta sonra kendinizi tanıyamaz hale geleceksiniz.

İşte Msn Kadın'dan alarak paylaştığım program şöyle;


1. HAFTA
PAZARTESİ: En az üç kişinin koluna dokunun. Böylece karşı tarafla aranızda bir bağ oluşturup, onun yanındayken mutlu olduğunuzu hissedip hissettireceksiniz. Ayrıca kalp ritminiz de düzene girecek.
SALI: Buzdolabı kapağının üzerine bir minik not yazın.
ÇARŞAMBA: Başkalarıyla aranızda mesafe olduğunu kabul edin ve başkalarının yaşam alanlarına saygılı olun.
PERŞEMBE: Başkalarına karşı herhangi bir negatif söz sarf etmeyin.
CUMA: En az tanımadığınız üç kişiyle konuşmaya çalışın. Böylece kendinize güveniniz gelir kim bilir belki de bekarsanız kısmet bulursunuz.
CUMARTESİ VE PAZAR: Canınız ne yapmak istiyorsa onu yapın.

2. HAFTA
PAZARTESİ: Her saat başı üç defa derin nefes alın.
SALI: Korkularınızdan bir tanesiyle yüzleşin.
ÇARŞAMBA: En az üç arkadaşınıza sizde beğendikleri bir özelliğinizi sorun.
PERŞEMBE: Vücudunuzu dinlendirin.
CUMA: Sinirlendiğinizi belli edin.
CUMARTESİ VE PAZAR: Çocukluk hayallerinize geri dönün.

3. HAFTA
PAZARTESİ: Duruşunuza dikkat edin. Sürekli aynı pozisyonda durmak vücutta gerginlik yaratır o yüzden sürekli pozisyon değiştirin.
SALI: En az üç kişiye neden onlara değer verdiğinizi söyleyin.
ÇARŞAMBA: Ailenizle ve dostlarınızla daha fazla vakit geçirmeye özen gösterin.
PERŞEMBE: Kendinizle iddiaya girin.
CUMA: Sevmediğiniz bir yemeği yemeye çalışın.
CUMARTESİ VE PAZAR: Size zarar vermiş bir insanı arayın ve nedenler üzerine konuşun.

4. HAFTA
PAZARTESİ: Gün içinde birçok defa yüz jimnastiği yapın.
SALI: Günde üç defa iş arkadaşlarınızla sohbet ortamı yaratın.
ÇARŞAMBA: Yaptığınız bir işi bir kenara bırakıp günde üç defa ayak tabanlarınıza konsantre olun. Böylece kendinizi bütün bir stresten arınmış hissedeceksiniz.
PERŞEMBE: Sürekli yapmaya alışık olduğunuz bir şeyi bugünlük yapmayın.
CUMA: Gökyüzüne bakıp, yıldızları izleyin. Yoksa bile hayal edip görmeye çalışın.
CUMARTESİ VE PAZAR: Bitti. Yaptıklarınızın bir bilançosunu yapıp nelerin değiştiğini farkına varın ve mutlu bir insan olduğunuzu kabul edin.




Umarım memnun kalırsınız dostlarım.Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere hoşçakalın...







  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sen, Sen Olduğun İçin Değerlisin :)

Arkadaşlık konusunda düşündüğüm kadar başarılı olmadığımı daha yeni yeni anlıyorum. Belki de suç bende değil arkadaşlık kavramının değişen formundadır. Bazı şeylerin artık olması gerektiği gibi olmamasıdır mesele. İyi bir sırdaş olmanın artık tek başına dost olmaya yetmemesidir belki de sorun...    İnsanlarla dost olabilmek için yalnızca sırlarını tutmak, iyi ve kötü günlerinde yanlarında olmaya çalışmak değil onlarla aynı şeylere gülmek, aynı zevklere sahip olmak ve aynı doğrulara inanmak gerekiyor artık. Bu da bence kişinin kendi benliğini yitirmesiyle eş değer. Topluluklar arasında yalnız kalmaktansa kendi içinde kaybolmayı yeğliyor günümüz insanlarının çoğu.     Son durumda kişisel düşünceler kaybolarak yerini kitlesel düşüncelere bırakıyor. Ve herkesin aynı şeyi düşündüğü bir insan topluluğu çıkıyor meydana. Hiçbir farklılık, hiçbir farklı renk yok artık. Tartışma denen şey yok olmuş, aynı şeyleri düşünen insanlar birbirleriyle neyi tart...

TÖVBE ŞARKISI

Çok sevdiğim bir şarkının sözlerini sizlerle paylaşmak istedim.Söz yazarı Ercan Turgut.Ben en çok seksenler dizisinin oyuncularından Serhat Kılıç'ın (Ergun Plak) sesiyle beğeniyorum.Bakalım siz beğenecek misiniz? Tövbe Dudak bükerim sensizliğime Dökerim içtiğim kadehler kadar Yalnızlığımın gözyaşlarını Anımsarım her an yalvarışını. Gözümden gitmiyor güzel gözlerin Uzaktayken bilsen nasıl özlerim. Bir daha mı tövbe aşık olamam Bir daha mı tövbe hayal kuramam. Ölmeyen aşk bu mu çok acı çektim Ben seni bulduğum gün kaybettim. Solmayan gül bu mu aradım durdum Ben seni koklamadan soldurdum Gözümden gitmiyor güzel gözlerin Uzaktayken bilsen nasıl özlerim Bir daha mı tövbe aşık olamam Bir daha mı tövbe hayal kuramam. Not:Videosunu paylaşmaya çalışacağım.Bakalım becerebilecek miyim?Beceremez isem internetten bulursunuz zaten.

Düşünmenin Suç Olmadığı Bir Dünya Kurulur Mu Dersin?*

İzlemekte geç kaldığım bir film... 2007 yapım "Mavi Gözlü Dev"... Yetkin Dikinciler'in zaten halihazırda epey benziyorken biraz makyaj yardımıyla Yaşayan Nazım olduğu film... O şahane dizeleri bir de onun güzel yorumundan dinlemek... Dolunay Soysert'in kafamdaki Piraye kavramına birebir uyması... Özge Özberk'e Münevver ismini her duyduğumda duyduğum gıcıklığı duyabilmem... Nazım Hikmet ve ailesi hakkında birçok kitap okudum. Genco Erkal gibi isimlerden şiirlerini dinledim. Paraya kıyıp Yapı Kredi Yayınlarının özel olarak hazırladığı orijinal Nazım Hikmet şiir kayıtları ve şiir kitapları setini aldım. Kısaca Nazım benim için hep özel oldu. Hayatının her detayını bilmek için uğraştım yıllarca. Şiirlerinin gerçek manasını anlayabilmek adına... Çoğu insan okuduğu şiiri kendine göre yorumlar. Bundandır şiirin her insanda farklı hisler uyandırabilme gücü. "... Kalbimin kızıl saçlı bacısı..." dizesi kimisinde derin bir aşkla tebessüm uyandırır kimisinde ...