Ana içeriğe atla

KENDİMİZİ EN İYİ ŞEKİLDE İFADE ETMEK

Merhaba, önceden bahsettiğim gibi ben çeşitli makaleler,yazılar da yazıyorum. Üzerinde epey çalıştığım ve de sonuçtan memnun kaldığım bir yazımı da sizlerle paylaşmak istedim.Umarım beğenirsiniz.Çevremdekiler iyi bir yazar olduğumu söyler.Bakalım siz benim yazarlığımı beğenecek misiniz?

                                             
                    Kendimizi en iyi şekilde ifade etmek

      Çoğu insan, kendimizi en iyi şekilde ifade etme biçiminin konuşmak olduğunu düşünür. Bu bir dereceye kadar doğrudur da. Konuşurken çoğu zaman düşünmeyiz ve de içimizden geçeni, hiçbir anlam yüklemeden söyleyiveririz.

      Yazmak da bir kendini ifade etme biçimidir. Sanatçılar, yazarlar ne derler hep bilmez misiniz? Ağzımdan çıkmayan kalemimden fırlayıverir, ben de buna engel olmam ve de bir kitap böylece oluşuverir.

     Aslında ne kadar da doğru diyorlar. Konuşurken çekiniriz, ürkeriz karşımızdaki gözlere bakmaktan. Bazen de utanırız,bir çift göze bakıp konuşmak her zaman öyle kolay değildir, büyükle muhabbet etmek veya kötü bir haberi ulaştırmak kolay mıdır?   

       Konuşurken önyargılar sarıverir benliğimizi. Karşımızdaki  daha ağzını bile açmadan ,çoktan bir yargıya ulaşmışızdır bile.Ki çoğu zaman bu yanlış bir yargıdır.Çok büyük hatalara ve yanlış anlaşılmalara yol açar.Nihayet bir pot kırdığımızda ise telaffuz edemez, tekrarlar dururuz kelimeleri.  
  
      Ama yazmak öyle midir? Yazarken karşımızda bir çift göz değil, bir kağıt vardır sadece. Dolayısıyla  çekinmeyiz, ürkmeyiz veya utanmayız. Üzülür mü , kırılır mı diye de düşünmeyiz. Yazıveririz şakır şakır…


      Telaffuz etme, vurgu derdi de yoktur. Ama düşünerek yazarız. Yazmak hatasız olarak kendini ifade etme biçimidir bence. Hatta belki de yazmak, konuşmaktan daha iyi bir kendini ifade etme biçimidir.

NOT:Lütfen beğenip beğenmediğinizi,10 üzerinden kaç puan verdiğinizi yorum yaparak belirtin.Söz veriyorum.Kızmaca,darılmaca yok.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sen, Sen Olduğun İçin Değerlisin :)

Arkadaşlık konusunda düşündüğüm kadar başarılı olmadığımı daha yeni yeni anlıyorum. Belki de suç bende değil arkadaşlık kavramının değişen formundadır. Bazı şeylerin artık olması gerektiği gibi olmamasıdır mesele. İyi bir sırdaş olmanın artık tek başına dost olmaya yetmemesidir belki de sorun...    İnsanlarla dost olabilmek için yalnızca sırlarını tutmak, iyi ve kötü günlerinde yanlarında olmaya çalışmak değil onlarla aynı şeylere gülmek, aynı zevklere sahip olmak ve aynı doğrulara inanmak gerekiyor artık. Bu da bence kişinin kendi benliğini yitirmesiyle eş değer. Topluluklar arasında yalnız kalmaktansa kendi içinde kaybolmayı yeğliyor günümüz insanlarının çoğu.     Son durumda kişisel düşünceler kaybolarak yerini kitlesel düşüncelere bırakıyor. Ve herkesin aynı şeyi düşündüğü bir insan topluluğu çıkıyor meydana. Hiçbir farklılık, hiçbir farklı renk yok artık. Tartışma denen şey yok olmuş, aynı şeyleri düşünen insanlar birbirleriyle neyi tart...

TÖVBE ŞARKISI

Çok sevdiğim bir şarkının sözlerini sizlerle paylaşmak istedim.Söz yazarı Ercan Turgut.Ben en çok seksenler dizisinin oyuncularından Serhat Kılıç'ın (Ergun Plak) sesiyle beğeniyorum.Bakalım siz beğenecek misiniz? Tövbe Dudak bükerim sensizliğime Dökerim içtiğim kadehler kadar Yalnızlığımın gözyaşlarını Anımsarım her an yalvarışını. Gözümden gitmiyor güzel gözlerin Uzaktayken bilsen nasıl özlerim. Bir daha mı tövbe aşık olamam Bir daha mı tövbe hayal kuramam. Ölmeyen aşk bu mu çok acı çektim Ben seni bulduğum gün kaybettim. Solmayan gül bu mu aradım durdum Ben seni koklamadan soldurdum Gözümden gitmiyor güzel gözlerin Uzaktayken bilsen nasıl özlerim Bir daha mı tövbe aşık olamam Bir daha mı tövbe hayal kuramam. Not:Videosunu paylaşmaya çalışacağım.Bakalım becerebilecek miyim?Beceremez isem internetten bulursunuz zaten.

Düşünmenin Suç Olmadığı Bir Dünya Kurulur Mu Dersin?*

İzlemekte geç kaldığım bir film... 2007 yapım "Mavi Gözlü Dev"... Yetkin Dikinciler'in zaten halihazırda epey benziyorken biraz makyaj yardımıyla Yaşayan Nazım olduğu film... O şahane dizeleri bir de onun güzel yorumundan dinlemek... Dolunay Soysert'in kafamdaki Piraye kavramına birebir uyması... Özge Özberk'e Münevver ismini her duyduğumda duyduğum gıcıklığı duyabilmem... Nazım Hikmet ve ailesi hakkında birçok kitap okudum. Genco Erkal gibi isimlerden şiirlerini dinledim. Paraya kıyıp Yapı Kredi Yayınlarının özel olarak hazırladığı orijinal Nazım Hikmet şiir kayıtları ve şiir kitapları setini aldım. Kısaca Nazım benim için hep özel oldu. Hayatının her detayını bilmek için uğraştım yıllarca. Şiirlerinin gerçek manasını anlayabilmek adına... Çoğu insan okuduğu şiiri kendine göre yorumlar. Bundandır şiirin her insanda farklı hisler uyandırabilme gücü. "... Kalbimin kızıl saçlı bacısı..." dizesi kimisinde derin bir aşkla tebessüm uyandırır kimisinde ...